Planlı bakım, eyleme geçmek için bir şey bozulana kadar beklemek yerine denetimler, küçük onarımlar, temizlik ve düzenli bakım yapma rutinidir. Kısaca, önleyici bakım olarak da bilinen planlı bakım, reaktif olmaktan çok proaktif bir yaklaşımdır.
Makinelerle veya binalarla ilgili herhangi bir potansiyel arızayı ve operasyonel sorunları zamanında teşhis edememek hem zaman hem de para açısından ciddi maliyetlere neden olabilir.
Bununla birlikte, planlı bir bakım programına bağlı kalmak -aşağıdaki nedenlerle- bina veya tesis yöneticilerinin alacağı en iyi iş kararlarından biri olabilir:
1. Şeffaflık ve Öngörülebilirlik
Bir tesisin veya bina yöneticisinin birincil sorumluluğu; verimli iletişimi sağlamak, müşterilerin ihtiyaçlarına zamanında yanıt vermek ve tesislerinin sorunsuz çalışmasını sağlamaktır. Aynı zamanda; teknisyenler, tesisatçılar veya teslimat işçileri gibi birçok farklı tedarikçiyle ve hizmet sağlayıcıyla iletişim kurarak, bütçeyi optimize etmeleri gerekir.
Tesis yöneticileri bir dizi karmaşık görevle uğraşırken, düzenli ve sabit bir bakım programı ile iş yüklerinin bir kısmı azaltılabilir. Planlı bakım, günlük operasyonlarına şeffaflık ve öngörülebilirlik getirerek, mükemmel hizmete odaklanmalarına olanak tanır.
Özellikle COVID-19 nedeniyle ‘belirsizlik’le karakterize edilen bir dönemde, planlı bir bakım programının getirdiği şeffaflık ve öngörülebilirlik paha biçilemez değerdedir. Planlı bakım, tesis yöneticilerinin -bütçe kontrolü, tesisteki varlıkların durumları ve diğer belirsizlikler dahil olmak üzere- çalışmalarının tüm yönlerinde daha fazla kontrole sahip olmalarına yardımcı olabilir.
2. Bina Güvenliğini Artırmak
Düzgün bir şekilde bakım yapılmazsa; en kullanıcı dostu ve yüksek teknolojili cihazlar ve makineler bile güvenlik tehlikeleri doğurabilir. Bununla birlikte, planlı bir bakım programına bağlı kalmak; tüm ekipman ve makinelerin, onlarla etkileşime giren insanlar için herhangi bir risk oluşturmadan -sorunsuz- çalışmasını sağlar.
Ayrıca, planlı bakım sırasında teknisyenler, binanın -yangın veya hırsızlık gibi- riskler açısından tehlikeye girip girmediğini belirleyebilir.
Böylelikle, bu önemli riskler karşısında, küçük onarımlar ve ayarlamalar bile can ve mal kurtarabilir.
3. İş Akışını Optimize Etmek
Bir binadaki veya tesisteki olası teknik bir arıza, işi aniden durdurabilir ve devam eden plan ve süreçleri kesintiye uğratabilir. Hasarın öngörülemeyen doğası veya onarım programı, tesis yöneticilerini mevcut iş kararlarını değiştirmeye zorlayabilir. Kuşkusuz, bu kesinti büyük miktarda paraya, zamana ve hatta itibara mal olacaktır.
Ancak planlı bir bakım programı, teknik arızadan kaynaklanan kötü sürprizleri önler. İnsanların ve şirketlerin üretken kalmasına yardımcı olur; iş akışını optimum tutar.
4. Ekipman Ömrünü Uzatma
Tıpta, erken teşhisin hayat kurtardığına ve hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığına dair çok büyük kanıtlar vardır. Aynı durum elektronik cihazlar, binalar veya makineler için de geçerlidir.
Bir teknisyen, bir sorunu daha en başta, henüz ilerlememişken belirleyebilirse; onu tedavi etmek ve kötüleşmesini önlemek daha kolaydır.
Bu nedenle, planlı bir bakım programı ekipman ömrünü artırabilir ve bu da işletmelere birçok farklı şekilde fayda sağlayabilir.
5. Çevreye Karşı Sorumlu
Artan ekipman ömrü, yalnızca zamanı ve maliyetleri düşürmekle kalmaz; aynı zamanda çevreye daha duyarlıdır. Şirketlerin ekipmanı sık sık yenilemesine veya değiştirmesine gerek kalmadığında; çöp sahalarında biriken daha az zararlı elektronik atık olacaktır.
Ayrıca, düzenli bir bakım programı, kaynakları korumak için mükemmel bir fırsattır. Tesisatçılar veya elektrikçiler gibi hizmet sağlayıcılar, potansiyel su sızıntısı veya aşırı enerji kullanımı olup olmadığını analiz edebilir. Bu şekilde, bina veya tesis yöneticilerine -bunlarla başa çıkmaları için- önerilerde bulunabilirler.