COVID-19, dünya çapında yaşamı ve işletmeleri tüm yönlerden etkilese de özellikle konaklama sektörü üzerinde tarihi bir etkisi olmuştur. Amerikan Otel & Konaklama Derneği’ne göre; eğlence ve konaklama, diğer tüm sektörler içinde maaş bordrolarında en büyük düşüşü gören sektör oldu. Dünyanın bazı bölgeleri pandeminin etkilerinden kurtulmaya ve toparlanmaya başlarken ve yeni yol haritaları çizerken; otel yöneticileri şu soruyu soruyor olabilir: Oteller, COVID-19’dan sonra, yeniden açılmadan önce ne yapmalı?
COVID-19 sonrası oteller yeniden açıldığında; yeni taleplere ve hassasiyetlere sahip müşterilerle dolu, değişen bir dünyada faaliyet göstereceklerine şüphe yok. Bu durumda; aşağıdaki üç öneri, otelcilerin bu ihtiyaçlardan bazılarını karşılamalarına yardımcı olabilir.
Tüm Temas Noktalarını Azaltma
Virüsler yüzeyler yoluyla yayılabileceğinden; COVID-19, fiziksel temasla ilgili küresel kültürü tek başına değiştiriyor. Bu nedenle işletmeler, girişlerden ödeme yöntemlerine kadar, günlük yaşamdaki teması en aza indirmek için bir yarış içindeler. Pandemi sonrasında elektronik kapı kapatıcılar, döner kapılar ve mobil erişim gibi temassız geçiş çözümlerinin yeni normlar olması bekleniyor. Gelecek odaklı birçok otel, halihazırda müşteri memnuniyetini artıran bu teknolojilere adapte olurken; COVID-19 sebebiyle bu eğilim daha fazla yaygınlaşabilir.
Örneğin; odalar ile restoranlar veya spor salonu gibi ortak alanlara anahtarsız giriş sağlayabilen mobil erişim, hem misafirler hem de personel için temas noktalarını daha da azaltabilir. Mobil erişim teknolojileri ile kolaylaştırılan online check-in ve check-out işlemleri sayesinde; misafirler resepsiyon önünde oluşan kuyruklardan kurtulabilir, zamandan tasarruf edebilir, nakit kullanmadan ödeme yapabilir ve sağlık risklerini azaltabilir.
Yenilikçiler temassız teknolojilerin sunduklarından yararlanmak için bir yarış içindeyken; yüz tanıma ile etkinleştirilen asansörler veya yeni mobil ödeme yöntemleri gibi diğer çözümler de -işletmelerini optimize etmeleri için- COVID-19 sonrası yeniden açılan otellere fayda sağlayacak.
Bununla birlikte, otelciler, açık büfe yerine odada akşam yemeği sunmak veya spor salonuna erişimi kısıtlamak gibi hizmetlerini -minimum temasla- yeniden yapılandırmayı düşünebilirler. Aynı şekilde, döner kapılar gibi tüm girişler de düzenli olarak dezenfekte edilmeli ve bakımları yapılmalıdır.
Güvenlik ve Hijyen Protokolü Oluşturma
Turizm yetkililerinin koyduğu yasa ve yönetmeliklere uygun olarak, konaklama yöneticileri; otellerini COVID-19 sonrası açmadan önce, sağlam bir güvenlik ve hijyen protokolü oluşturmalıdır. Konukların, ekip üyelerinin ve iş ortaklarının sağlığını, güvenliğini ve emniyetini sağlamak için; Dünya Sağlık Örgütü veya Hastalık Kontrol Merkezi gibi yetkili kurumların en son hijyen önerileriyle personeli güncel tutacak sıkı eğitimler yapılmalıdır.
İlave önlemler; tesis genelinde el dezenfektanı istasyonları, Kişisel Koruyucu Ekipman (KKE) ve koruyucu ekranların kullanımını, geliştirilmiş ve kaydedilmiş temizlik ve dezenfeksiyon sıklığının yanı sıra uygun sosyal mesafe kurallarını da içerebilir.
Ayrıca otel işletmecilerinin, olası bulaşma riskini takip etmek için otelle fiziksel temasa geçen herkesi sıkı bir şekilde takip etmeleri önerilir.
Hizmet ve Operasyonları Optimize Edin
Dünyanın bazı bölgeleri, pandeminin yaşam üzerindeki etkilerini en aza indirme yolunda ilerlese de dünya genelinde belirsizlik sürüyor. Birçok ülkede, seyahatler yasaklı veya ağır kısıtlamalı olmaya devam ediyor. Uçuşlar durdurulduğundan ve milyonlarca seyahat iptal edildiğinden; otelcilerin ekonomi pastasından bir ısırık alma ihtimali düşüyor. Bu yüzden, COVID-19 sonrası yeniden açılan otellerin, müşteri memnuniyetini artırmak ve yeni müşterileri çekmek için hizmetlerini ve operasyonlarını optimize etmesi zorunludur.
Konaklama uzmanları, pandeminin otel müşterilerinin beklentilerini, algılarını ve tüketim kalıplarını değiştireceğine inanıyor. Örneğin; pandemi sonrası müşteriler, gıda seçimlerinin güvenliğine daha fazla dikkat edeceklerdir. Aynı şekilde, sosyal ihtiyaçlar çevrim içi ortama kaydığından; kişilerin otel markalarıyla sosyal medya aracılığıyla etkileşime girme olasılıkları daha yüksektir.
Sonuç olarak; müşterilerinin ihtiyaçlarını anlayan otelciler, COVID-19 sonrası otellerini yeniden açtıklarında; onları yeniden kazanmaya hazır olacaklar.