Güvenlik sektörü hiç olmadığı kadar hızlı gelişiyor.
Teknolojik gelişme ve dijitalleşme öncü rol oynuyor ve yarının hayatını şekillendiriyor.
Dijitalleşme ve elbette COVID-19, yeni çalışma biçimlerinde bir patlamayı tetikledi. Hem uzaktan çalışma hem de esnek çalışma uygulamaları artıyor. Bu yeni çalışma biçimleri, çalışma saatlerini kaydetmenin de yeni yollarını gerektiriyor.
1960'larda ilk prototiplerinin kullanımından bu yana, Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) teknolojileri, mimari tasarımın temel unsurları haline gelmiştir.
Son elli yıldır gelişmekte olan Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), inşaat sürecinde maliyetleri ve zaman kaybını ne denli azalttığı konusunda birçok övgü kazandı. Ancak daha verimli projelere ek olarak BIM, herhangi bir endüstrinin en önemli kaynağı olan insan hayatını ve sağlığı kurtarmak için devreye girebilir.
Dünya çapında toplam 16,4 milyondan fazla odada misafirlerini kabul eden, yaklaşık 700.000 otel var. Seyahat ve konaklama sektörleri hızla büyürken; milyonlarca müşteri, her gün, otellere giriş ve çıkış yapıyor. Misafir ve otel arasındaki etkileşimler, yalnızca bir ticari ilişkiden çok daha fazlasıdır.
Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), 1970'lerde, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki, Batı Avrupa'daki ve Sovyet Bloğu'ndaki tasarım yenilikçilerinin mimariyi altüst etmek amacıyla bir yazılım çözümü oluşturma konusundaki rekabetiyle başladı. Gelişmeye ve kendini optimize etmeye devam eden bu teknoloji sayesinde modern mimari, 20. yüzyılın sonlarında mini bir rönesans yaşadı.
Kıdemli tesis ve bina yöneticileri, düzenli bir bakım programının öneminin oldukça farkındadır: Bu bakım planları, iş akışını ve üretkenliği optimize ederken; maliyetleri düşürür ve güvenliği artırır.
COVID-19 salgını tüm dünyada ekonomik, sosyal ve politik yapıları rahatsız etti. Salgın, işletmeleri ve operasyon bütçelerini küçültüyor. Sonuç olarak; her büyüklükteki şirket, maliyetlerini düşürmenin ve kaynaklarını en üst düzeye çıkarmanın yeni yollarını bulmaya çalışıyor.
"Küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ)" şemsiye terimi, bir tevazu duygusu uyandırabilir. Bununla birlikte, dünya genelinde KOBİ'lerin önemi ve etkisi, onları küçük veya mütevazi olmanın tersi yapar: KOBİ'ler, çoğu OECD ülkesinde iş dünyasının %70'ini oluşturuyor ve küresel anlamda büyümeyi, refahı ve inovasyonu kolaylaştırıyor.
Günümüzün binaları sadece akıllı değil, aynı zamanda yaşayan yapılar. Akıllı aydınlatma sistemleri, optimum zamanlarda ışıkları açar ve kapatırken; akıllı ısıtma, havalandırma ve klima (HVAC) sistemleri enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için gün boyunca mikro ayarlar yapıyor.
Yakın zamana kadar çoğu şehir, bir strateji veya planlama olmadan organik olarak büyüyordu. Günümüzde, daha akıllı ve daha yaratıcı çözümlere sahip titiz planlar, şehir planlamasını karakterize ediyor. Gelişmiş teknolojiler, yarının şehirlerinin daha çekici, kullanışlı ve sürdürülebilir olmasına yardımcı oluyor.
"BIM" kısaltmasını okuduktan sonra, genellikle dijital bir modelde ürünlerin üç boyutlu haritalanması akla gelir. Ancak bundan çok daha fazlası var: BIM ile mimarlar ve planlamacılar, bina tasarımıyla ilgili her türlü bilgiyi yönetebilir ve süreçleri sanal şekilde temsil edebilir; böylece verileri doğru zamanda ve doğru ölçüde kullanılabilir hale getirebilir.
Modern yüz tanıma uygulamaları, bir iPhone cihazına veya akıllı eve erişimin çok ötesine geçiyor. Günümüzde yüz tanıma; havayolu taşımacılığı, perakende satış, konaklama ve bankacılık gibi sektörlerde gittikçe artmaktadır. Çünkü yüz tanıma, müşterilerin hayatlarını kolaylaştırabilir ve işletmeleri daha verimli hale getirebilir.