Yeni nesiller yeni çözümler ister.
Demografik değişimden doğan ihtiyaçları anlayın.
Hasta akışı, bir sağlık tesisi içindeki insanların hareketidir. Hastane tasarımının en önemli parçalarından biridir. Başarılı bir hasta akışı, hastanede herhangi bir potansiyel hastalık bulaşma riskini en aza indirirken; doğru zamanda doğru bakımın sunulabilmesini sağlar.
Binalar barınma ve güvenlik gibi en temel insani ihtiyaçları karşılarken; mimari de onunla etkileşime giren herkesin duygusal durumunu etkiler. Amaçlanmış olsun ya da olmasın; bir bina aitlik, huşu, korku veya umut gibi bir dizi duyguyu tetikleyebilir.
Huzurevlerinden alışveriş merkezlerine; COVID-19 salgını sırasında tesis yönetimi, bu halk sağlığı krizinin yönetilmesinde hayati bir öneme sahip olmuştur. COVID-19 mücadelesi sırasında mükemmel bir tesis yönetimi yürütmenin bunaltıcı ve zorlu olduğuna şüphe yok.
Uçakla toplu seyahatler 2000'li yılların başından bu yana istikrarlı bir şekilde arttı ve 2019'da, küresel olarak 39,4 milyona ulaştı. Bu büyümeyle birlikte; yolcular için hava yolculuğunu daha sorunsuz, daha güvenli ve verimli hale getirmek için güvenilir ve akıllı geçiş kontrol sistemlerine olan ihtiyaç artıyor.
Koronavirüs pandemisi, bildiğimiz gibi, hem kısa hem de uzun vadede dünyayı değiştiriyor. Milyarlarca insan eğriyi düzleştirmek için evlerinde kaldı; bu durumda COVID-19'dan en çok etkilenen sektörlerden biri havacılık oldu. Mart 2020 sonu ile Nisan 2020 arasında, 20'den fazla büyük havayolu, operasyonlarını %100 oranında askıya aldı.
Dijitalleşme ve elbette COVID-19, yeni çalışma biçimlerinde bir patlamayı tetikledi. Hem uzaktan çalışma hem de esnek çalışma uygulamaları artıyor. Bu yeni çalışma biçimleri, çalışma saatlerini kaydetmenin de yeni yollarını gerektiriyor.
Dünyanın bazı bölgeleri pandeminin etkilerinden kurtulmaya ve toparlanmaya başlarken ve yeni yol haritaları çizerken; otel yöneticileri şu soruyu soruyor olabilir: Oteller, COVID-19'dan sonra, yeniden açılmadan önce ne yapmalı?
1980 ve 2000 yılları arasında doğan nesil olan Y kuşağı, ofislerde fırtına gibi esiyor. 2020 yılı itibariyle, küresel iş gücünün %35'i Y kuşağı idi. 2025 yılına kadar, bu rakam %75'e yükselecek. Avrupa ve Kuzey Amerika'nın bazı gelişmiş ekonomilerinde, halihazırda en büyük çalışan topluluğu konumundalar.
Ünlü Fin mimar ve -bir mimari teori klasiği olarak kabul edilen- The Eyes of The Skin kitabının yazarı Juhani Pallasmaa, "Kapı kolu binanın tokalaşmasıdır" diyor ve ekliyor, “Mimarlığın öğeleri görsel birimler veya gestalt değildir; bunlar, hafızayla etkileşime giren karşılaşmalar, yüzleşmelerdir”.
İster -sadece birkaç odalı- küçük bir han, ister uluslararası bir otel zinciri olsun; doğru çözüm olmadan geçişleri yönetmek büyük bir zorluk olabilir. Bir geçiş kontrol sisteminin sorunsuz bir şekilde bir araya gelmesini sağlayan şey; hem mevcut hem de gelecek teknoloji ile entegre edilmeye hazır, çok yönlü ve anahtar kart tabanlı bir geçiş yönetimi yazılımıdır.
Uzaktan ve teknoloji destekli öğrenme halihazırda yükselişteyken; COVID-19 salgını, dünya çapında -her seviyeden- milyonlarca öğrenci için artık bunu kaçınılmaz hale getirdi. Yerel ve ulusal halk sağlığı düzenlemelerine bağlı olarak; bazı eğitim kurumları yeniden açıldı, bazıları hibrit öğrenme modellerini denedi ve bazıları tamamen uzaktan eğitime devam etti.
Son on yılda, akıllı binalar, tasarım sürecinin önemli bir bileşeni olarak ortaya çıktı. Bağlantılı ve otomatik çözümler; bina işletmecilerine daha fazla konfor, enerji verimliliği ve maliyet tasarrufu sağladı. Ancak COVID-19 salgını, bina tasarım projelerinin ön saflarına başka bir zorluğu daha getirdi: Hijyen.