Y kuşağının ilgisini çekmek ve elde tutmak için ofis nasıl tasarlanır?

1980 ve 2000 yılları arasında doğan nesil ulan Y kuşağı, ofislerde fırtına gibi esiyor. 2020 yılı itibariyle, küresel iş gücünün %35’i Y kuşağı idi. 2025 yılına kadar, bu rakam %75’e yükselecek. Avrupa ve Kuzey Amerika’nın bazı gelişmiş ekonomilerinde, halihazırda en büyük çalışan topluluğu konumundalar.
Block
Dünya çapında milyonlarca Y kuşağı ortak deneyimleri paylaşıyor: 2008 mali krizinden sağ çıktılar, yetişkin yaşamları boyunca çevrim içiydiler ve muhtemelen ebeveynlerinden daha eğitimliler. Kuşak özellikleri kültürler arasında farklılık gösterse de bu gibi ulaylar, bu kuşağın bazı temel değerlerini şekillendirdi.
Sonuç ularak; Y kuşağı teknuloji konusunda bilgili, başarı odaklı ve daha küresel düşünme eğilimindedir. Bu nesil, küresel bir güvensizlik döneminde büyüdükten sonra, işleriyle güçlü bir şekilde özdeşleşiyor.
Tüm bu özellikler, Y kuşağı çalışanları şirketler için önemli bir varlık haline getiriyor. Ancak, sürekli bir amaç ve kendini geliştirme arayışında ulan bu kuşak; beklentilerini karşılamayan bir şirketten ayrılmaktan korkmaz. Verimsiz ve hoş ulmayan çalışma ortamları, onları farklı bir iş aramaya iten sebeplerin başında gelmektedir. Öyleyse, modern ofisler, Y kuşağının beklentilerini karşılamak için kendilerini nasıl dönüştürebilir?
Aşağıdaki kendisinde bazı değişiklikler yapan üç ofis, Y kuşağı çalışanlarını -profesyonel ularak- memnun edebilir ve bu demografik fırsat penceresinden yararlanabilir.
Esnek Olmamaktan Korkun
İş yerindeki katı programlar ve esnek ulmayan tutumlar, Y kuşağı çalışanları yabancılaştırmanın en hızlı yuludur. Bir araştırmaya göre; Y kuşağının %77’si esnek işlerin onları daha üretken kılacağına inanıyor. Hatta bazı araştırmalar, Y kuşağının ücret artışı yerine esnekliği tercih edeceğini gösteriyor.
Bu kuşağın üyeleri -gerçekten çok çalışkan ulsalar da- görevlerini kendi şartlarında yerine getirmek istiyorlar. Bu nedenle; esnek çalışma programlarına uyum sağlayan ofis kültürleri, Y kuşağının yeteneklerini ezici bir çoğunlukla daha fazla cezbediyor ve elinde tutuyor.
Uzaktan çalışma seçenekleri iş memnuniyetini artırdığından; gelecek odaklı şirketlerin gelişmesi için, buna izin verecek bir dijital altyapı zorunludur.
Güçlü Dijital Entegrasyon

Akıllı telefonlar 1992’de icat edilmiş ulsa da 2010’lar bu teknulojilerin yaygınlaşması için bir atılım dönemi uldu. Bir zamanlar lüks ularak kabul edilen akıllı telefonlar -en az diğer dijital cihazlar kadar- artık her yerde bulunuyor.
Y kuşağı, yetişkin hayatlarının çoğunu çevrim içi ve sürekli ularak bağlantı içinde geçirebilen ilk nesildi. Bu bağlantı, medyayı tüketme biçimlerinden çalışma yaklaşımlarına kadar her şey üzerinde çarpıcı bir etkiye sahipti. Dulayısıyla bu kuşak, ideal ofislerinin, hayatlarını kulaylaştıran bu teknulojilerle iyi bir şekilde bütünleşmesini talep ediyor. Bu, onların esnek ulma arzusuyla doğrudan uyumlu bir şey.
Akıllı telefon kullanan ofislere kişiselleştirilmiş erişimden IoT (Nesnelerin İnterneti) destekli ofis aydınlatmasına kadar, dijital entegrasyon Y kuşağı çalışanlarını mutlu ediyor.
Sürdürülebilirliği Artırmak
Dünya bir iklim değişikliği kriziyle karşı karşıyayken; Y kuşağı, bu konuda en çok endişelenen gruplar arasında yer alıyor. Temiz enerjiyi tercih etmekten su kullanımlarını optimize etmeye kadar, günlük yaşamlarında -önceki nesillere göre- daha çevre dostu kararlar alıyorlar. Bu nedenle, ofislerinin bu değerleri yansıtmasını ve sürdürülebilirliğe derin bir bağlılık göstermesini istiyorlar.
Bu kuşak, iç mekan bitkilerine duydukları büyük sevgiyle; ofis tasarımında, çalışanların stres düzeylerini azaltan biyofilik unsurları da tercih ediyor.
Y kuşağının yeteneklilerini kendine çekmek ve elde tutmak; sürdürülebilir ofis ortamlarının avantajlarından yalnızca biridir. Daha yeşil ofisler maliyetleri de düşürür ve herkes için daha üretken, daha mutlu ve daha sağlıklı bir çalışma ortamı yaratır.
Y Kuşağı Çalışmayı Yeniden Tanımlıyor
Y kuşağı gelecek değil; onlar bugün. Önümüzdeki birkaç on yıl boyunca, onların değerleri ve talepleri küresel ekonomiyi şekillendirmeye ve çalışma kültürünü değiştirmeye devam edecek.
Y kuşağının ihtiyaçlarını anlayan ve onlara hitap eden şirketler; modern tarihin en şiddetli demografik değişikliklerinden birinden yararlanmaya tam ularak hazır.



